22 Mayıs 2013 Çarşamba

Giresun, Ordu, Samsun

Merhabalar...

Bugün iki günlük Karadeniz turumuzdan bahsediyor olacağım.Gerçekten görülmeye değer yerler.

Her yer alabildiğine yeşil, mis gibi kokusu, şeker gibi suyu, yağmuru, kuş cıvıltılarıyla şenlenen bu yere doyamadık. 

Giresun Gabuğunu Gırdı ve ilk durağımız Giresun merkez oldu. Burada sele yakalansak da yılmadık yolumuza devam ettik :)

İkinci durağımız Tirebolu Doğankent oldu.Çarşıda çorba içtikten sonra köye doğru yol aldık. Toprak ve betondan oluşan yolda giderken sol tarafın uçurum olması yüreğimi ağzıma getirdi yol boyunca gözlerim kapalıydı :) Tabi sonra gezdikçe alıştım :)

İlk gün yağmurlu olduğundan dolayı pek gezme imkanımız olmadı ben de  köy ekmeği, tereyağ, tulum peyniri ve dalından yeni koparılmış çileklerle midemi şenlendirdim :) 5 günlük yemişimdir sanırım :) Tartıda da belli etti kendini zaten :(
Açıkçası kemençe sesinden pek hoşlanmam fakat yeşilin yağmurla buluştuğu mis gibi havası olan bu yerde kemençe olaydı iki horon teperdik düşüncesi içimden geçmedi değil :)

İnsanlar üşenmemiş dağın tepesine ev yapmışlar.Anlamadığım o kadar yükseğe inşaat malzemeleri nasıl çıktı? Tek kişinin bile yürümekte zorlandığı patikalar açılmış ama eşya vb. şeyleri nasıl taşımışlar aklım almadı. İlk gün konakladığımız ev eşimin dedesinin eviydi gece fenerlerle oraya tırmanmamız 45 dakikayı buldu.

Ertesi gün güneşli bir havaya uyandık ve ağız tadıyla tereyağ, köy ekmeği ile güzel bir kahvaltı yaptık. Sonra ilk işim yazlık olarak tabir edilen plastik ayakkabılardan almak oldu, patika yollardan arabaya doğru gidip diğer bir köy olan Derindere' ye doğru yol aldık. Burada yine eşimin dedesinin evi bulunuyordu yaklaşık 100 yıllık. Yazlık olarak kullanılıyormuş. Önünden geçen dere ağaçlardan görünmese de sesiyle insanı mest ediyor...
 Giresun turumuz bittikten sonra artık dönüş yoluna girdik, ilk molayı Ordu'da etnoğrafya müzesini gezerek verdik :) Roma döneminden kalma bir mezarlık vardı bu mezarlığı da köylüler bulup hayvanlara yalak yapmışlar gülsek mi ağlasak mı bilemedim :D
Moladan sonra en yakın pideci, nerededir diye düşünürken kendimizi Fatsa'da bulduk ve Meşhur Fatsa Pidecisi' nde soluğu aldık. Arabadan indiğimizde yüksek bir nem oranı vardı Akdeniz'deki kadar olmasa da bizi daraltmaya yetti ama öyle de bir denizi vardı ki çarşaf gibi nemi unuttuk gitti :)

Veee pidelerimiz geldi. Tek kelimeyle muhteşemdi.


1-2 saatlik moladan sonra Samsun'a doğru yola çıktık. Bu sırada Ünye içinden de geçtik cıvıl cıvıl bir yerdi. Tatil yapılacak yerler, mesire yerleri, parklar oldukça güzeldi... Açıkçası Ordu merkezden daha çok beğendim :) Samsun'da Bandırma Vapurunu gezme şansımız oldu. Güzel bir geziydi...
Yalnız Atatürk'ün balmumu heykelini yapmışlar ben pek beğenmedim :(
 Buradaki gezimizi de bitirdikten sonra hayvanat bahçesine gittik kısa bir gezinti yaptıktan sonra yollara revan olduk. :)
Kısacası çok güzel iki gün geçirdik. Yazacak aslında daha çok şey var ama  fazla da uzatmak istemiyorum. Anlata anlata bitmeyecek bir yer, gidip görmek gezmek gerek :)


 Zamanınızı ayırıp yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder